Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
(birinin/bir şeyin) yerine
(birinin/bir şeyin) yerine
Historique
Phrases
Sens de
"(birinin/bir şeyin) yerine"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrases
1
Phrases
(birinin/bir şeyin) yerine
in place of (someone or something)
expr.
Idioms
2
Idioms
(birinin/bir şeyin) yerine
in (someone's or something's) stead
expr.
Sens de
"(birinin/bir şeyin) yerine"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 64 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek/bakmak
sub for (someone or something)
v.
2
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine kullanmak
sub for (someone or something)
v.
3
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine geçmek
sub for someone or something
v.
4
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine bakmak
sub for someone or something
v.
5
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine çalışmak
sub for someone or something
v.
6
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine görev yapmak
sub for someone or something
v.
7
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine kullanmak
sub for someone or something
v.
8
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yerine/bir şeyine) hafifçe/hafif hafif vurmak
pat (someone or something) on (something or some place)
v.
9
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin her yerine bulaştırmak
smear someone or something with something
v.
10
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yerine vurmak
strike someone or something on something
v.
11
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yerine çarpmak
strike someone or something on something
v.
12
Phrasals
(birinin/bir şeyin/kendinin) gereksinimlerini (bir şeyle) yerine getirmek
satisfy (someone, something, or oneself) with (something)
v.
13
Phrasals
(birinin/bir şeyin/kendinin) isteklerini (bir şeyle) yerine getirmek
satisfy (someone, something, or oneself) with (something)
v.
14
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine getirmesi gereken bazı gereklilikler/zorunluluklar olmak
require (something) of (someone or something)
v.
15
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine sıçratmak
splash all over (someone or something)
v.
16
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine işlemek
splash all over (someone or something)
v.
17
Phrasals
birinin/bir şeyin her yerine sıçramak/sıçratmak
splatter someone or something up
v.
18
Phrasals
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerine koymak
superimpose (someone or oneself) on (someone or something)
v.
19
Phrasals
(birini/kendini birinin/bir şeyin) yerine koymak
superimpose (someone or oneself) onto (someone or something)
v.
20
Phrasals
(birinin/bir şeyin) bir yerine hafif hafif vurmak
tap on (someone or something)
v.
21
Phrasals
(birinin/bir şeyin) bir yerine hafifçe vurmak
tap on (someone or something)
v.
22
Phrasals
(birinin/bir şeyin) bir yerine tıktık/pat pat vurmak
tap on (someone or something)
v.
23
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yerine hafif hafif vurmak
tap someone or something on something
v.
24
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yerine hafifçe vurmak
tap someone or something on something
v.
25
Phrasals
birinin/bir şeyin bir yerine tıktık/pat pat vurmak
tap someone or something on something
v.
26
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine bakmak
substitute for someone or something
v.
27
Phrasals
birinin/bir şeyin yerine geçmek
substitute for someone or something
v.
28
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine yayılmak
extend over (someone or something)
v.
29
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek/bakmak
fill in (for someone or something)
v.
30
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
front for (someone or something)
v.
31
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine (birini/bir şeyi) koymak
interchange with (someone or something)
v.
32
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yerine) yumruk atmak
punch (someone or something) on (something)
v.
33
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yerine) vurmak
punch (someone or something) on (something)
v.
34
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir yerine) çakmak
punch (someone or something) on (something)
v.
35
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine (birini/bir şeyi) koymak
replace (someone or something) by (someone or something)
v.
36
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine (birini/bir şeyi) geçirmek
replace (someone or something) by (someone or something)
v.
37
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine (birini/bir şeyi) koymak
replace (someone or something) with (someone or something)
v.
38
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine (birini/bir şeyi) geçirmek
replace (someone or something) with (someone or something)
v.
39
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
stand in for (someone or something)
v.
40
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
stand in for (someone or something)
v.
41
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine saçmak
strew (something) (all) over (someone or something)
v.
42
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine dağıtmak
strew (something) (all) over (someone or something)
v.
43
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
sub in (for someone or something)
v.
44
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
sub in (for someone or something)
v.
45
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine koymak
sub in (for someone or something)
v.
46
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçirmek
sub in (for someone or something)
v.
47
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine kullanmak
sub in (for someone or something)
v.
48
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
swap in (for someone or something)
v.
49
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine geçirmek
swap in (for someone or something)
v.
50
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yerine almak
swap in (for someone or something)
v.
51
Phrasals
(birinin/bir şeyin) bir yerine kırbaçla vurmak
whip (someone or something) on
v.
Phrases
52
Phrases
birinin/bir şeyin yerinde/yerine
in (someone's or something's) place
expr.
53
Phrases
birinin/bir şeyin yerine
in (someone's or something's) place
expr.
54
Phrases
birinin/bir şeyin yerine
in place of somebody/something
expr.
Idioms
55
Idioms
(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
serve as one's replacement
v.
56
Idioms
(birinin/bir şeyin)yerine geçmek
serve as one's replacement
v.
57
Idioms
(birinin/bir şeyin) yaşam enerjisini yerine getirmek
juice (someone or something) back to life
v.
58
Idioms
(birinin/bir şeyin) gücünü yerine getirmek
juice (someone or something) back to life
v.
59
Idioms
(birinin/bir şeyin) yaşam enerjisini yerine getirmek
juice (someone or something) back up
v.
60
Idioms
(birinin/bir şeyin) gücünü yerine getirmek
juice (someone or something) back up
v.
61
Idioms
(birinin/bir şeyin) bilincini yerine getirmek
bring (someone or something) to life
v.
62
Idioms
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
take (someone's or something's) place
v.
63
Idioms
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
take the place of (someone or something)
v.
64
Idioms
birinin/bir şeyin yerine
in somebody's/something's stead
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birinin/bir şeyin) yerine
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy